Yıkım Kırım İşleri Ekibi® Moloz Hattı Moloz Atım Moloz Alımı® (0533) 335 34 48 WhatsApp Hattı
İstanbul Bakırköy Moloz Hattı Alo Moloz Alımı İletişim Numaraları Moloz Alımı Ücretli Moloz Atımı Hafriyat Alımı Kaldırma Firması Fiyatları Çuvallı Moloz Alım
İstanbul Büyükşehir Bakırköy ilçesi moloz konusunda görevli birçok firma ile hareket eder. Kurumumuz da sistemli şekilde Bakırköy İlçesi Alo Moloz atma hizmeti vermektedir.
Basit bir şekilde moloz tanımı yapılırsa, yapı kırıntısı olarak belirtilebilir. Çünkü yapıları oluşturan malzemelerin döküntü haline gelmesi durumunda bu oluşum moloz olacaktır. Bazı tadilat alanlarında, dekorasyon yapılan iş yerlerinde, daire içinde yıkım olan yerlerde, yıkılan binalarda bu görülebilir. Molozun içerisinde bulunan maddeler değişken niteliğe sahiptir. Çünkü teknik açıdan binaları oluşturan malzemeler değişebilir. Bazı binalar betondan yapılmışken bazıları daha değişik malzemeden üretilmiş olabilir.
Bir alandaki moloz, farklı açılardan ele alındığı zaman sorunlara neden olduğu için yasal yaptırımları barındırmaktadır. Verebileceği zararlar çevreye, insana, diğer canlılara olabilir. Yani sadece görüntü açısından değil diğer açılardan da bir değerlendirme yapıldığı zaman moloz atma işlemi önem kazanır. Örneğin demir olan bir moloz yığını, cam gibi keskin maddeler zararlı olabilir. Tozun kalkması ve nefes alırken solunması, kaldırımlarda geçiş alanlarını kapatması da diğer yerlere olumsuz etkidir. Bunun dışında çöp alanı olarak görülerek diğer kişilerin çöp atmasına neden olabilir. Yani molozlar çöp birikintisi ile karıştırılabildiği için sorun da çıkabilir.
Bir şehrin belediyesi, moloz yığınlarının kontrol edilmesinden sorumludur. İstanbul için de aynı şekilde ilçe belediyeleri görevlendirilmiştir. Firmamız da moloz kaldırma işlemlerini yapan bağlantılı çalışan bir kurumdur. Yasal düzenlemeleri ve uygulamadaki prensipleri takip ederek çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
İstanbul, nüfus ve bina sayısı açısından en kalabalık şehir olması nedeniyle, yapı ile ilgili konularda da sorunlara sık rastlanan bir kenttir. Moloz alımı ve atması konusunda yeterli bilince sahip olmayan kişi ve kurumlar, başkalarının yaşam alanlarına dikkatsiz şekilde zarar verebilmektedir. Bu durumların yok olması için öncelikle insanların bencillikten uzaklaşması gerekir. Bunun için de belediyelerin yaptığı çalışmalar çok etkili olacaktır.
İnsanların yaşam alanlarına değer vermesi, önce belediyelerle başlar. Çünkü iş birliği içerisinde yaşama katkıda bulunmak için bu kuruma büyük bir sorumluluk düşmektedir. Ortak bir bilinç kazanıldığında aşamalı şekilde doğru uygulamalar yayılacaktır.
Aldırmak istediğiniz döküntüleri Bakırköy İlçesi Alo Moloz ile çözebilirsiniz. Başvuru yaptığınızda uzman ekibimiz planlama ile hareket edecektir.
İstanbul büyük ve çok kalabalık bir kent olduğu için binaların sayısı da çoktur ve birçok yerde moloz yığınlarını görebilirsiniz. Her ilçede bulunan belediye, moloz alma işleminden sorumludur ve çalışmaları farklı firmalarla yürütmektedir. Firmamız da bu anlaşma kapsamında işlemleri sürdüren kurumsal bir işletmedir. İş yerleri, gecekondular, apartmanlar gibi çok sayıda alanda başarılı sonuçlar alabilirsiniz.
Molozların çuvallı ve çuvalsız olması büyüklükle ve malzeme özelliği ile alakalıdır. Bazen de çuvallama işlemi isteğe göre yapılabilir. Bazı yerler derli toplu bir malzeme olması bakımından çuvallama işlemleri yapabilir. Bazı alanlarda da sonradan paketleme olabilir. Moloz alma işlemi esnasındaki duruma göre değişkenlik vardır.
Bazı alanlarda gecekondu yerleşim alanlarını bina halinde sistemli bir hale getirmek için kentsel dönüşüm yapılabilmektedir. Bu gibi durumlarda moloz yığınlarına sık şekilde rastlanır. Çünkü sıra halinde yıkma işlemi beraberinde moloz yığını oluşturacaktır. Tadilat olan alanlarda da yine kentsel dönüşüm işlemlerinde birikintiler olabil lir.
Moloz yığıntısı içerisinde boya, alçı benzeri zararlı kimyasal maddeler olabilmektedir. Ayrıca demir, keskin maddeler de çevreye zarar verebilir. Molozların boyutları bina ve işlem türüne göre değişecektir. Bazı yerlerde düzgün molozlar varken bazılarında tam tersine dağınık ve karışık malzemeden oluşan maddeler görülür. Her ne tür moloz olursa olsun, yasalar tarafından belirtilen yere dökülmesi gerekmektedir. İlçeler ile anlaşmalı firmamıza başvuru yaparak moloz döküm talebinde bulunabilirsiniz. Ekibimiz, gereken malzemelerle beraber sistemli şekilde çalışmalarını yürütecektir.
Yanlış alanlara moloz dökme cezası ile ilgili Hafriyat Toprağı İnşaat Ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği açıklama sunmuştur. Buna göre şu alanlara moloz dökülmemelidir:
Bu alanlara döküm yaptığı tespit edilen kişi ve kurumlar, ÇŞB ile belediye tarafından cezai işleme tabi tutulabilir.
Tarihi Bakırköy bölgesinde bulunan arkeolojik eserler İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde sergilenmektedir. Bakırköy 4. yüzyılda, Büyük Konstantin döneminde saraylar, köşkler ve kiliselerle donanmış bir sayfiye yeriydi. Roma döneminde Antik Çağ’daki önemini koruduğu gibi, aynı zamanda askeri ve siyasi bir merkez olan “Hebdomon” adıyla anılmaktaydı. Roma döneminden sonra “Septimum/Jeptimun” adıyla anılan ve Bizans döneminde bir askeri merkez haline gelen yerleşim, sırasıyla Avar, Arap ve Bulgar saldırılarına uğradı ve yağmalandı. Sonraları 12. yüzyıldaki Konstantinopolis’in Latinlerce işgali sırasında büyük ölçüde yakılıp yıkıldı. Bizans’ın son dönemlerinde “Uzunköy” anlamına gelen “Makrohori” olarak adlandırılan yerleşim birimi, 14. yüzyılın ortalarında Osmanlıların eline geçince adı “Makriköy”e dönüştü. Yöreye müslümanların yerleşmesi 17. yüzyılda gerçekleşti. II. Abdülhamid döneminde gelişen ve köşklerle donanan Makriköy, 19. yüzyıl sonlarından beri İstanbul’un bir ilçesi durumundaydı. Makriköy, 1925’te ulusal sınırlar içindeki yabancı kaynaklı adların değiştirilmesi sırasında “Bakırköy” adını almıştır. İlçe sınırları içinde bulunan Yeşilköy (Ayastefanos) 1877-1878’de Rus işgaline uğramış, 3 Mart 1878’de Ayastefanos Antlaşması da burada imzalanmıştır. Burada yaşanan bir diğer önemli tarihi olay ise, 31 Mart Vakası’nı bastırmak için Selânik’ten gelen Hareket Ordusu’nun 1909’da buraya gelerek II. Abdülhamit’in tahttan indirilmesi kararını almasıdır.[4] Tarihi gelişmesi içinde, Antik Çağ’dan günümüze çeşitli tarihi eser bırakan Bakırköy’ün önemli tarihi eserleri olarak, Bizans döneminden kalma Fildamı (Fildamı Sarnıcı), 17. yüzyıl Osmanlı mimarisini yansıtan Baruthane, aynı dönemde yapılan, ancak 1875’te Abdülaziz tarafından yeniden inşa edilen Çarşı Camii ve Çeşmesi, aynı dönemde yaptırıldığı sanılan Şifa Hamamı, 19. yüzyılda yaptırılan Bez Fabrikası (Bakırköy Pamuklu Sanayi Müessesesi), Yeşilköy yalıları, Bakırköy evleri, kiliseler, köşkler, Florya Deniz Köşkü sayılabilir. Bakırköy Sahili İstanbul’un kuruluşu ile işgal ortadan kalkarak Cumhuriyet dönemine geçildi. İlk yoğun ve yaygın gecekondu alanları da 1947’den başlayarak ilçedeki sanayi kuruluşlarının çevresinde ortaya çıktı. Öte yandan, II. Dünya Savaşı sonrasında Yugoslavya’dan gelen göçmenlerin önemli bir bölümü o yıllarda henüz Bakırköy’e bağlı olan Zeytinburnu’na yerleştirildi. Vakıf arazilerinde kurulan gecekondularla hızla büyüyen Zeytinburnu, 1953’te Bakırköy’e bağlı bir bucak merkezi ve 1957’de de 60 bin nüfusuyla ayrı bir ilçe yapıldı. 1950-1960 döneminde Baruthane arazisi üzerinde Türkiye Emlak Kredi Bankası (bugünkü Türkiye Emlak Katılım Bankası) tarafından Türkiye’nin ilk toplu konut yerleşimlerinden biri olan Ataköy kuruldu. Yerleşim, kıyıdaki plaj ve turistik tesislerle tamamlanıyordu.[4] 1960 sonrasında nüfus hızla arttı. Bu hızlı büyüme sonucu; 1950’lerde kırsal nitelik gösteren Güngören, Kocasinan ve Sefaköy gibi yerleşimler hızla tapulu gecekondu alanlarına dönüştüler. Benzer bir gelişme de, 1970’lerde Halkalı ile Londra Asfaltı çevresindeki Esenler, Yenibosna ve Yeşilbağ’da yaşandı. Ancak, Bakırköy ilçe sınırları içerisinde ilk hızlı gelişmeyi gösteren ve 1956’da ayrı bir belediye haline gelen yerleşim Küçükçekmece’ydi.[4] 1981 öncesinde Bakırköy ilçe sınırları içerisinde, Bakırköy Belediyesi’nden başka dokuz yerleşimde (Avcılar, Halkalı, Küçükçekmece, Sefaköy, Esenler, Güngören, Kocasinan, Yenibosna ve Yeşilbağ) daha belediye örgütü vardı. 1981’de yapılan bir düzenlemeyle Esenler ve Yeşilbağ, Güngören Belediyesi’ne; Yenibosna, Kocasinan Belediyesine; Avcılar, Sefaköy ve Halkalı da Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı birer şube haline getirildi. 1984’te yapılan yeni bir düzenleme ile Güngören, Kocasinan ve Küçükçekmece belediyeleri de Bakırköy Belediyesi’ne bağlandı ve Bakırköy, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı bir ilçe belediyesi konumuna getirildi. 1987 yılında yapılan yönetsel bir düzenlemeyle ilçenin batı kesiminde Küçükçekmece ilçesi kuruldu. 5 Mart 1992 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla da Bakırköy sınırları içerisinde Bağcılar, Güngören ve Bahçelievler ilçelerinin kurulmasına karar verildi. Ekonomi Türk Hava Yolları Genel Yönetim Binası Bakırköy, Türkiye’nin ilk metropolleşen kenti İstanbul’un organik bir parçasıdır. İlçe ekonomisi genel olarak sanayi ve ticarete dayalıdır. Bu yörede kurulan ilk sanayi tesisleri 1768’de açılan Baruthane ile 19. yüzyılın ikinci yarısında üretime geçen bez fabrikasıdır. Bakırköy, ekonomik anlamdaki asıl büyümesini ise 1950 sonrasında yaşadı. 1947’de Belediye İmar Müdürlüğü’nce yayımlanan bir yönetmelikle Yedikule-Bakırköy arası örgütlü sanayinin yerleşmesine açıldı. 1949’da yayımlanan ikinci bir raporla, sanayiye açılan alanlar genişletildi ve bu arada Bakırköy’ün dışı ile Yeşilköy, Küçükçekmece ve Zeytinburnu çevresi de bu kapsama alındı. İlçede bulunan Galleria, Atrium AVM, Carousel, Town Center, Capacity ve Marmara Forum gibi alışveriş merkezleri ticari hayatı canlı tutmaktadır. Mart 2013 istatistiklerine göre Bakırköy’de 11 olan AVM sayısı, Slovenya, Hırvatistan, İzlanda, Lüksemburg, Estonya, Karadağ, Makedonya, Malta, Kıbrıs Cumhuriyeti, Arnavutluk ve Bosna-Hersek olmak üzere 11 ülkeyi geride bırakmıştır.[5] Bakırköy Belediyesi tarafından 1989’da yaptırılmaya başlanan ve 1991’de hizmete açılan “Bakırköy Yeraltı Çarşısı’nda 2009 itibarıyla toplam 101 dükkân bulunmaktadır ve bu çarşı da ilçenin ekonomisine katkıda bulunan ögelerden biri olmaya devam etmektedir.[6]